Yunanistan’da İkinci Cumhuriyet ve Millî Bölünme
- Editör
- 19 Eyl 2024
- 7 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 27 Eyl 2024
Geniş olarak kullanılmasa da bu terim 1924 yılında kurulan ve 1935 yılında yıkılan İkinci Yunanistan Cumhuriyeti’ni ifade etmektedir.
Kral I. Konstantin’in yönetiminden memnun olmayan subaylar Askerî Bağ (Stratiotikos Sindesmos-Στρατιωτικός Συνδεσμος) adı altında örgütlenerek1909 yılında Atina’daki Gudi (Γουδί) kışlasında bir hareket başlattılar. Bu hareketin amacı siyasi ve idari reform ların yapılması, ordunun yeniden düzenlenmesi ve Yunan Veliahtı ve Prensleri’nin ordunun yönetiminden uzaklaştırılmalarıydı. Bu hareketin manevi lideri olan Elefterios Venizelos (Ελευθέριος Βενιζέλος) hareketin önderleri tarafından Atina’ya davet edildi. Ve 1910 yılında yapılan seçimleri de kazanarak Yunanistan’ın başbakanı da oldu. I. Balkan Savaşı’nın başlamasıyla da Kral ile Venizelos arasında görüş ayrılıkları meydana gelmeye başladı. I Dünya Savaşı’nın başlamasıyla da görüş ayrılıkları iyice su yüzüne çıktı. Bunun üzerine Yunanistan’ı uzun yıllar meşgul edecek olan ve 1974 yılında monarşi rejimine kesin olarak son verilinceye kadar devam edecek olan Millî Bölünme 1 (Εθνικός Διχασμός) olayı yaşanmağa başlandı. I. Dünya Savaşı’nın ilânından hemen sonra Venizelos Bakanlar Kurulun’da ‘’savaşın üç hafta içinde sonlanacağını ve Yunanistan’ın Balkan Savaşları’ndaki kazançlarını kaybetmemek ve savaştan yeni kârlar ile çıkmak için hemen savaşa girilmesini’’ istemişti. Hattâ 1915 yılı Ocak ve Şubat aylarında Kral Konstantin’e -
üç mektup gönderek, karşılığında Anadolu’dan aynı miktarda toprağın Yunanistan’a verilmesi karşılığnda Bulgaristan’a Doğu Makedonya’dan toprak verilmesini tavsiye etmişti. Kral bu teklifi reddetti. Venizelos ise bu mektuplarını Fransız basınına sızdırarak yayınlanmasını sağladı. Bundan başka Venizelos, Şubat 1915’te Yunanistan’ın Müttefiklerin yanında Çanakkale Savaşı’na da katılmasını istiyordu. Ancak, Yunan Genel Kurmayı’nın yaptığı ayrıntılı araştırmaları sonucu bu savaşın müttefikler için başarısız olacağını rapor etmesi üzerine Kral bu teklifi de reddetti. İoannis Metaksas (Ιωάννης Μεταξάς) ise, o zamanlar bir Anadolu Harekâtı’nın yalnız bir bozgunla (Καταστροφή) kalmayacağını, bir intihar hareketi olacağını tahmin etmişti. Kral ile Venizelos arasındaki anlaşmazlık, 21 Şubat 1915’te Venizelos Hükümeti’nin istifası ile sonuçlandı. Aynı yıl Mayıs ayındaki seçimleri de kazanan Venizelos, seçim sonuçlarının yürüttüğü dış politikasının halk tarafından onaylanması olarak yorumlayarak müttefiklerin yanında savaşa girme sözünü tekrarladı. Bu arada Venizelos’un onayıyla Fransız General Sarail (Seray okunur) komutasında İngiliz ve Fransızlar’dan oluşan askeri birlikler (Sırplar’a yardım amacıyla) Selânik ve Makedonya’ya çıktılar. 30 Eylül 1915’te Almanlar Yunanistan’a tarafsız kalması karşılığında savaşı kazandıkları takdirde Ege Rumluğu’nun ve Pon- tus’un geleceğinin garantisini, Kuzey Epir’in Yunanistan’a verilmesini, mevcut Bulgar sınırın yeniden düzenlenmesini ve ileride Oniki Adalar’ın ve Kıbrıs’ın Yunanistan’a verilmesini teklif etti. Teklif, Venizelos tarafından kabul edilmedi. Kral’la iyice arası açılan Venizelos yeniden istifa etti. 6 Aralık 1915 günü yapılan seçime Venizlos ve partisi Liberaller (Φιλελεύθεροι), Kral’ın kararlarının Anaya- sa’ya uygun olmadığını iddia ederek seçimlere katılmayınca, seçimi Kral taraftarları kazandı. Yunanistan’ın Müttefikler tarafında savaşa katılması için İngilizler’in Kıbrıs’ı vermeyi teklifini de yeni Kraliyet Hükümeti kabul etmedi.
16 Ağustos 1916’da, halen Selânik’te bulunmakta olan Müttefik güçlerince ve Venizelist subaylarca desteklenen ayrılıkçı Millî Savunma (Εθνική Άμυνα) hare- keti başladı. Hareketin manevi lideri Venizelos, 26 Eylül 1916’da Hanya’ya (Girit) geçerek orada kendisi ve Amiral Pavlos Kunturiotis (Παύλος Κουντουριώ της) ve General Panayotis Daglis’ (Παναγιώτης Δαγλής) den oluşan geçici bir hükümet kurdu , daha sonra da Selânik’e geçti. Selânik’te kurulan hükümet, Venizelos’un çalışma arkadaşları tarafından yapılan tavsiyelere rağmen Kral Konstantin’i görevden almayararak kötü gidişattan Kral’ın sorumsuz ve kötü danışmanlarını sebep gösterdi. Yunanistan resmen ikiye bölünmüştü. Kuzeyde Selânik, Makedonya, Girit ve Doğu Ege adalarına hâkim Selânik Hükümeti, orta da Kral’cı hükümetin hâkim olduğu Orta ve Güney Yunanistan’dan oluşan Krali-yet Hükümeti. Yunanistan yalnız coğrafi olarak bölünmemiş; Yunan halkı da her şeyiyle Kralcı’lar ve Venizelist’ler olarak ikiye bölünmüştü. O kadar ki Yunanistan Kilisesi Sen Sinod Meclisi Αralık 1916’da Venizelos’u ‘’lânetledi ve aforoz’’ (ανάθεμα και αφόρισμα) etti. Venizelistler’in Güney Yunanistan’ı ele geçire –bilmelerine yardım etmek için Fransız’lar savaş gemileriyle Pire limanına girerek karaya 3.000 asker çıkardılar, Kraliyet Sarayı’nın civarını ve Atina’nın bazı yerlerini bombaladılar, bütün limanları abluka altına alarak Atina ve diğer şehirlerde kıtlık ve açlık çekilmesine sebep oldular.
İngiltere’de yeni başbakan olmuş olan Loyd George’un da desteğiyle limanlar- dan ablukanın kaldırılması için Fransızlar Kral Konstantin’e taht’tan ayrılması için ültümatom verdiler. Daha fazla kan dökülmesine sebep olmamak için Kral I. Konstantin resmen istifa etmediyse de, Müttefik (Antant) Devletlerinin güvenine sahip ikinci oğlu Aleksander’ (Αλέξανδρος) i yerine bırakıp 17 Haziran 1917’de Avrupa’ya sürgüne gitti.
Atina’ya dönen Venizelos 13 Temmuz 1917’de yeni hükümeti kurdu, 15 Tem- muz günü de daha önce geçici Selânik Hükümeti tarafından ilân edilmiş olan Merkezi Devletlere karşı savaşı resmen ilân ederek Yunanistan Dünya Savaşı’na girilmiş oldu. Sevr Anlaşması’nı onaylatmak için 7 Eylül 1920 günü parlementoya getiren Venizelos, meclisi fesh ederek 7 Kasım 1920 günü seçim yapılması kararı aldı. Bu arada beklenmedik bir olay olmuş, 30 Eylül sabahı Kral Aleksander sarayın bahçesinde yürüyüşteyken bir maymun tarafından ısırılarak üç hafta süren bir hayatta kalma mücadelesinden sonra yakalandığı hastalık sonrası hayatını kay- betmiştir. Kral’ın ölümü üzerine meclis seçimleri bir hafta erteledi. Yapılan seçimi Birleşik Muhalefet (Ηνωμένη Αντιπολίτευση) karşısında kaybeden Venizelos, ülkeyi terk ederek Paris’e sürgüne gitti. Üç yıl önce Alman taraftarı diye İngiliz, Fransız ve Ruslar’ın baskısı ile tahttan indirilen I. Konstantin, yapılan plebisitten sonra yeniden tahta çıkarıldı. Bu olay İtilâf Devletlerinin memnuniyetsizliklerine sebep oldu. Konstantin’nin ülkeye yeniden dönünce ilk yaptığı iş, orduda büyük bir Venizelist tasfiyesi olmuştur. Önceleri, savaşa girmek istemeyen ve barışçı bir politika taraftarı gözüken Konstantin, bu sefer hızlı bir savaş taraftarı olmuş, hâlen Anadolu’da olan Yunan ordusuna Anadolu’nun tâ derinliklerine kadar gitmek için emir vermiş ve bizzat Anadolu’ya giderek orada Yunan Ordusu’nu denetleyerek üç aydan fazla kalmıştır.
Sekizlerin yargılanması ve idamlar : Bundan sonra savaşın gidişatı herkes tarafından az çok bilinmektedir. 1919 yılında Yunanistan’ın Anadolu Askeri Harekâtı (Εκστρατεία της Μικράς Ασίας) sonrası 1922 yılında büyük bir yenilgi ile sonuçlanması üzerine (Yunanca’da yaygın olarak kullanıldığı şekliyle ‘’Mikrasiatiki Katastrofi’’ (Μικρασιατική Καταστροφή) sonrası Yunanistan’da büyük siyasi kargaşalıklar meydana gelmiştir. Anadolu’dan çekilen ordunun komutanla- rından Nikolaos Plastiras (Νικόλαος Πλαστήρας) ve Stilyanos Gonatas (Στυλια- νός Γονατάς) tarafından hükümet ve Kral aleyhine isyan başaltıldı. İsyanın başa- rısı üzerine Kral, 14 Eylül 1922 tarihinde Veliaht II. George (ΓεώργιοςΒ`) lehine tahttan çekilerek üç gün sonra ailesiyle beraber Sicilya’nın Palermo kentine gitti. 15 Eylül’de de hükümet istifa etti. İsyanın bir sebebi de Anadolu’daki bozguna sebep olan sivil ve asker kişilerin cezalandırılmalarıydı. Baş sorumlular olarak; Başbakan Dimitrios Gunaris (Δημήτριος Γούναρης), eski Başbakan Petros Protopapadakis (Πέτρος Πρώτοπαπαδακης), eski Başbakan Nikolaos Stratos (Νικόλαος Στράτος), savunma bakanı Nikolaos Theotokis (Νικόλαος Θεοτόκης), Dışişleri Bakanı Georgios Baltacis (Γεώργιος Μπαλτατζής), Anadoluda’ki ordu- nun komutanı Georgios Hacanestis (Γεώργιος Χατζανέστης) ile beraber Ulaştır- ma Bakanı Ksenofon Stratigos (Ξενοφών Στρατηγός), İçişleri Bakanı Mihail Gudas (Μιχαήλ Γούδας) yakalanarak yapılan kısa bir yargılamadan sonra ilk
αltı kişi idama mahkûm edilerek karar hemen yerine getirldi. Son iki kişi ise ömür boyu hapse mahkûm edildiler. Her ne kadar yargılananlar sekiz kişi olsa da, idam edilenler altı kişi olduğundan bu dava Yunanistan siyasi tarihine Altılar’ın Yargılanması (η δίκη των έξι) olarak geçmiştir.
Bundan sonra da Yu nanistan’da sular bir türlü durulmamış, 2 Ocak 1924 tarihinde toplanan Meclis, Kraliyet Hanedanı’nın ve Monarşi Rejiminin kaldırıl -ması kararını almıştır. 25 Mart 1924’te de Cumhuriyet ilân edilmiştir.
İlk geçici cumhur başkanı olarak Ε. Venizolos’çu amiral Pavlos Kunturiotis (Παύλος Κουντουριώτης) seçilmiş, ancak 1925 yılında yapılan bir darbe sonrası istifa etmek zorunda kalmıştır. Yerine askeri darbenin lideri Theodoros Pangalos (Θεόδορος Πάγκαλος) geçtiyse de yine aynı yıl az daha bir Yunanistan-Bulgaris-tan3 savaşına ramak kalιnması sonrası devrilmiş ve Pavlos Kunturiotis yeniden göreve getirilmiştir. Kunturiotis 1929 yılında tekrar seçilmesine rağmen sağlık sorunlarından dolayı istifa etmiş ve yerine Aleksandros Zaimis (Αλέξανδρος Ζαϊμης) getirilmiş ve krallık rejiminin tekrar geri getirildiği 1935 yılına kadar görev yapmıştır.
1928-1932 yılları arasında son E. Venizelos hükümeti yıllarında sağlanan göre-celi istikrar ve refaha rağmen A.B.Devletleri’ndeki 1929 büyük ekonomik krizin Yunanistan’daki yankıları çok keskin olarak hissedilmiş, Anadolu’dan ve Doğu Trakya’dan gelen mubadil göçmenlerin yerleştirilmesi, bakımı ve iaşesi büyük sorunlar yaratmış, siyasi istikrarsızlık geri gelmiştir. Bu siyasi istikrarsızlık sonucu Yunanistan’a yeniden bir monarşi (Kraliyet) rejiminin dönme ihtimali belirince yüksek rütbeli Venizelist subaylar tarafından 1935 yılı Mart ayında iki defa darbe teşebbüsünde bulunulmuş, ancak bu teşebbüsler General Georgios Kondilis (Γεώργιος Κονδύλης) tarafından bastırılmıştı. 1933 yılında yapılan seçimleri Halk Partisi’ (Laiko Komma- Λαϊκό Κόμμα) nin kazanması, eskiden beri var olan ordudaki Venizlist/Kralcı subaylar çekişmesi, yaşanan ekonomik krizler ve Mart ayındaki iki başarısız darbe teşebbüsü, Yunanistan’da yeniden monarşiye dönülmenin yolunu açtı. 10 Ekim 1935 tarihinde ordunun yüksek rütbeli subayları tarafından Panagi Çaldari (Παναγή Τσαλδάρη) hükümeti devrilmiş ve Georgios Kondilis kendisini Kral Naibi ilân etmiştir. Ve Cumhuriyet Rejimi’ni yıkarak 11 Kasım tarihinde düzenlediği bir plebisit sonrasında da sürgündeki Kral ll. Georgios’un (Γεώργιος Β’ ) şahsında monarşi rejimini Yunanistan’a tekrar geri getirmiştir. Böylece Yunanistan’da II. Cumhuriyet dönemi kapanıp, 4 Ağustos 1936 tarihinde Metaksas Diktatoryası’na giden yolun önü açılmıştır.
1) Millî Bölünme (Εθνικός Διχασμός): 1915-1917 yılları arasında Yunanistan’ın I. Dünya Savaşı’na girip girmemesi hakkında Kral I. Konstantin ile zamanın başbakanı E. Venizelos arasında olan görüş ayrılıkları üzerine gelişen olaylar sonunda Yunan politikacılarının aralarında ve halk arasında oluşan bölünme-ikilik. Çok kısa olarak özetlersek halk, politikacılar ve subaylar; Venizelistler ve Kralcılar (Anti Venizelist ler) olarak ikiye bölünmüştü. Kral I. Konstantin, biraz da eşi Alman Kayzeri’nin kızkardeşi Sofia ile evli olmasından dolayı da Almanlar’a karşı bir ittifakta yer almayıp tarafsız bir politika gütmek istiyordu.Venizelos ise Εntente (Antant okunur-Entente Cordiale : Samimi Anlaşma anlamına gelip 1904 yılı Nisan ayında İngiltere ve Fransa arasında imzalanan askeri anlaşma ki, sekiz yüzyıl devam eden İngiliz-Fransız rekabetine ve savaşlarına son veriyordu) devletleri (İngiltere, Fransa v.s.) tarafında hemen savaşa girmek istiyordu. “Yunan halkı arasındaki bu bölünme okadar yaygın- laşmıştı ki; yankıları ta Amerika’daki Yunan diasporası arasında bile kahvehanelerin, gazetelerin ve kiliselerin dahi Kralcılar / Venizelistler olarak bölünmesine sebep olmuştu”. (7.9.19 tarhli ΕΡΤ televizyonunda yayınlanan Mihani tu Hronu -Μηχανή του Χρόνου- adlı yayından).
2)Yunanistan’la Bulgaristan’ı savaşın eşiğine getiren olay kısaca şöyle gelişmiştir
25 Haziran 1925 tarihinde Andrea Mihalokopulo (Ανδρέα Μιχαλοκόπουλο) hükümetini devirerek diktatörlük ilân eden Theodoros Pangalos’un en büyük hedefi Türkiye’ye yeniden savaş açıp Doğu Trakya’yı ve Küçük Asya (Anadolu) yı ele geçirmekti. Hattâ bu konuda hazırlıklar yapması için orduya da emir vermişti.Ancak savaş fırsatı başka yerden çıktı : 19 Ekim 1925 tarihinde Yunanistan-Bulgaristan sınırındaki Beleş (bu günkü Kerkini - Κερκίνη) Dağı’nın Demir Kapı geçiti bölgesinde bir Yunan askerinin köpeğinin Bulgaristan tarafına geçmesi üzerine köpeğnini almak üzere karşı tarafa geçen askere Bulgar sınır askerleri tarafından ateş edilerek asker öldürülür. Yunan askerleri tarafından açılan karşı ateş sonucu da üç Bulgar askeri öldürülür.
3) Yapılan arabuluculuklara ve diplomatik temaslara rağmen sorun çözilemeyince, Yunan kuvvetleri 22 Ekim 1925 günü Bulgaristan topraklarına girerek sınır kasabası olan Petriç’i ve daha birkaç yerleşim yerini zaptetdiler. Sorun ancak zamanın Birleşmiş Milletler’i olan Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti) tarafından ele alınarak sonuçlandırılır. Sonuçta M.C. tarafından Yunanistan’ın Bulgaristan’a 16.000 altın tazminat ödemesine, Yunanistan’a ise Bulgar’lar tarafından olaylarda ölen yüzbaşı H. Vasiliadi için ...........altın ödemesine karar verilerek uluslararası literatüre «bir başıboş köpek savaşı» olarak geçen bu olay kapatılır.
Kommentare